DİNİMİZİN TEMİZLİGE VERDİGİ ÖNEM
Değerli
Müminler!
Dinimizin
üzerinde önemle durduğu konulardan birisi de temizliktir. Çünkü temizlik, hem
ibadet hem de sağlık açısından çok önemlidir. Temizlik, insanın ruhunu kötü
duygulardan; bedenini, giysilerini ve çevresini ise maddi kirlerden
arındırmasıdır.
Temizliği iki
kısma ayırmak mümkündür. Birincisi beden elbise ve çevre temizliğinden oluşan
maddi temizlik, ikincisi ise düşünce ve kalbi kötülüklerden arındırmak olan
manevi temizliktir. Yüce Allah ilk inen ayetlerde iş ve dış temizliğine önem
verilmesini isteyerek şöyle buyurmuştur:“Nefsini arındır, (elbiselerini temiz
tut), şirkten uzak dur,( kötü şeylerden sakın”)(1)
İslam dini,
maddi ve manevi temizliği bir bütün olarak ele alır. Birini yapıp diğerini terk
etmeyi eksiklik olarak görür. Bu nedenle, bir yandan elbise, beden ve çevre
temizliğine; diğer taraftan da kötülüklerden kaçınarak manevi temizliğe dikkat
edilmelidir.
Sağlığımızı
korumanın yolu temizlikten geçer. İnsanın iç dünyasındaki temizlik ruh
sağlığını; vücut ve çevre temizliği ise beden sağlığınıkorur. Temizliğe dikkat
etmemek pek çok hastalığa neden olduğu gibi kin tutmak, nefret etmek, yalan
söylemek ve iftira etmek gibi davranışlarda ruh sağlığınıolumsuz yönde etkiler.
Dinimiz
ibadetleri, temizlik şartına bağlamıştır. Örneğin namaz kılmak ve Kâbe’yi tavaf
etmek için abdest almak zorundadır. Dinimizin emrine uyarak günde beş defa
abdest olan kimse vücut temizliği yapmış olur. Böylece dinimiz namaza hazırlık
olarak abdesti ve gerekli durumlarda da boy abdestini emretmekle temizliği
sürekli hale getirmiştir.
Sevgili
Peygamberimiz (sav) “Ümmetim kıyamet gününde, abdest dolayısıyla yüzler parlak
elleri ve ayakları nurlu olarak haşrolacaklardır. Herkes gücünün yettiği kadar
bu parlaklığı artırsın”(2) buyurarak abdestin önemine dikkat çekmiştir.
Muhterem Müminler!
Her konuda
bizlere örnek olan Sevgili Peygamberimiz (sav) temizlik konusunda da bizlere en
güzel örnek olmuştur. O, hayatı boyunca temizliğe büyük önem vermiştir. Camiye
ve misafirliğe giderken, toplumun huzuruna çıkarken temiz ve güzel elbiselerini
giymeye özen göstermiş, soğan sarımsak gibi başkalarını rahatsız eden şeyleri
yemekten kaçınmıştır. O“Temizlik imandandır.”(3) “Avlularınızıve meydanlarınızı
temiz tutunuz.”(4)buyurmuştur. Bir başka ifadelerinde:“Laneti gerektiren iki
hareketten sakınınız.” Buyurdular. O iki şey nedir diye sorulduğunda
“İnsanların gelip geçtikleri yerleri ve gölgelendikleri yerleri
kirletmektir.”(5) Buyurdular.
O halde değerli
müminler!
Gerek maddi
gerekse manevi, temizliğin her çeşidine özen gösterelim. Kültürünüzde bir söz
vardır “Aslan yattığı yerden belli olur” bu söz içinde bulunduğumuz yerin
hizmetimize sunulan her yeri temiz tutmanın, bizim nasıl olduğumuzu
gösterdiğini ifade etmektedir. Unutmayalım ki temiz insan, temiz mekân, temiz
çevre; temiz, sağlıklı ve ahlaklı bir toplum demektir.
Hutbemi bir
ayeti kelimenin meali ile bitirmek istiyorum:“Allah, çok tövbe edenleri, çok
temizlenenleri sever”(6)
Kaynaklar: 1-
Müddesir, 4–5 / 2- Müslim, Taharat, 35 / 3- Buhari, İman, 45 / 4- Acluni,
Keşfülhafa, 1–224 / 5- Taç, 1–193 / 6- Bakara, 222
MADDİ VE MANEVİ TEMİZLİK
Yüce kitabımız
Kur'an-ı Kerim ile Peygamber Efendimizin hadislerinde temizlikle ilgili pek çok hükümler, emir ve
tavsiyeler bulunmaktadır.
Evrensel mesaj
olan ilahi vahyin, yani Kur'an-ı Kerim'in insanla kucaklaştığı en heyecanlı
ilk günlerde nazil olan Müddessir Suresinin ilk ayetlerinde "Elbiseni
tertemiz tut, kötü şeyleri terket"(1) mealindeki emirler, maddi
temizlikle manevi temizliğin birbirinden ayrılmaz bir bütün olduğunu işaret
buyurmaktadır.
Aziz
Müslümanlar!
Temizlik,
özellikle de çevre temizliği, çağımız insanının gündemini oluşturan önemli
bir konudur. Hava, su, toprak kirliliği, fabrika atıkları, zehirli gazlar,
gürültü ve stres maalesef günümüz insanının üstüne bir kabus gibi çökmüştür.
Bundan daha
kötüsü ise, ruhların kirlenmesi yani manevi kirlilik
. inanca, ibadete, milli ve manevi
değerlere bağlılığın azalması
. nefsin, şeytanın, şehvet, servet ve
şöhretin esiri olmak, bunların peşinden koşmaktır.
Hutbemizin
konusunu oluşturan ayetlerde işaret edildiği gibi kalbimizden kini, nefreti,
hasedi, bölücülüğü, riyayı atalım. Yerine, Allah, Peygamber, insan, vatan,
bayrak, Kur'an ve millet sevgisini, yerleştirelim. Haram ve helali düşünerek
midemizi koruyalım. Dilimizi, gıybetten, dedikodudan ve yalandan kurtaralım.
Muhterem
Mü'minler!
"
Temizlik imanın yarısıdır."(2)buyuran Peygamber Efendimiz, imanın kemalini
temizliğe bağlamıştır. Asrımız insanı, temiz bir dünya özlemi ve arayışındadır.
Yeşile, masmavi sulara; dallarında bülbül öten, bahçelerinde güller açan,
kırlarında kekik kokan bir mekana hasret. Bununla beraber bütün azalarını
günahlardan, düşüncesini isyan ve inkâr fırtınasından; kalplerini kötü huy ve
düşüncelerden arındırmadıkça, insanlığın mutluluğu ve temiz toplumu elde
etmesi hayal olacaktır. Çünkü, manevi kirlerden arınamayanlar, toplumu fitne,
fesat, cinayet, cehalet ve dalalete düşürür, terör ve düşmanlık kasırgası
estirir, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını yok ederler. Bu da bir
ülkenin hatta insanlığın kıyameti demektir.
Öyleyse
mutlu bir hayat ve makbul bir ibadet için. Maddi ve manevi kirlerden arınalım.
Arz ve semavatın sahibine nefislerimizi, nesillerimizi, maddi, manevi her
türlü günahlardan, kirlerden koruması için yalvaralım.
1)Müddessir 4-5
2) Müslim Taharet 1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder